07 Kasım 2008

Veda...

İnsan günler geçtikçe yeni yeni şeyler öğreniyor hayatında. Önce doğru olduğuna inandığı birşey öğreniyor, onun peşinde yıllarca koşuyor. Derken yıllar süren yolculuğunun içinde gittiği yolun ne kadar anlamsız olduğunun farkına varıyor. Yaptığı için anlamsızlığına varınca vakitsiz bir anda gözleri donuk donuk bakıyor etrafına. Adımları yavaşlamaya başıyor, üstüne garip bir yorgunluk ve yaşanmışlığın ağırlığı çöküyor artık devam edemiyor yapmakta olduğu şeye. Eli gitmiyor artık. Düğümleniyor bir yerlerde sürekli çekmekte olduğu ipler. Yaptığı işin anlamsızlığı içinde içi burkuluyor ve boynu bükülüyor...

Artık bu tuşlar, bu harfler, bu cümleler kendi kendini sadeleştiriyor içimde. Yazdığım yazıları okudğumda, söylediğim sözleri düşündüğümde büyük bir anlamsızlık ve işe yaramazlık görüyorum.

Artık benim için yazmak o kadar anlamsız, kelimeler o kadar işe yaramaz ki...

Şimdi düşünüyorum da haddimi çok aşmışım. Başkalarının hayatına, düşüncelerine çok fazla müdahale etmişim. Düşüncelerimi, yaşadıklarımı kendime saklamam gerekirken onları silah olarak kullanıp insanlara doğrultmuşum... Onların hiç ihtiyacı olmadığı halde...

Herkes bir yazar, herkes bir düşünce, herkes bir hikaye imiş meğer. Diledikleri gibi yazdıkları ve yazacakları, yapmak istediklerini,yaşamak istediklerini kimseye aldırmadan, kimseyi dinlemeden, kimseye kulak vermeden işleyecekleri bir kitapmış meğer. Onlara yön vermeye çalışmak, inandığın şeye çekmeye çalışmak dünyanın en mantıksız işiymiş. Herkesin doğrusu kendineymiş ve dünya doğrularla dolu imiş.

Düşüncelerin,söylenen sözlerin, bu sayafada yer alan satırların hiç bir anlamı yok aslında. Neyi öğrenmeye hazırsak işte o karşımızda. Bazen insanın yanlış yapması gerekiyormuş doğruyu bulabilmesi için ve yanlışı yapmadan doğruyu göstermenin hiç anlamı yokmuş meğer. Öyleyse bırakmalı onları, insanlar yanlışı doyasıya yaşamalı. Kimseyi düzeltmeye çalışmamalı. Kimseye yol göstermeye çalışmamalı. Birilerini değiştirmeye çalışmak dünyanın en zor işi olmalı...

Artık ne bir kimseyi değiştirmeye çalışacağım ne de bir yön vermeye. Şu dünyada yaşadığı her ne olursa olsun insanın, kendi istediği için yaşamış, kendi kararı neticesinde değişmiş olmalıymış. O zaman bırakalım özgürce yaşasın insanlar hayatını. Yanlış yapacaksa yapsınlar, doğrularını buldularsa huzur içinde yaşasınlar.

Artık yalnızca tanıklık etmek istiyorum onların hayatına. Düştükleri yanlışları, öğrendiklerini izlemek istiyorum sadece. Hayatın içinde nasıl bir mücadele verdiklerini, öğrendikleri doğrulara ulaşırken nasıl derinden hissettiklerini görmek istiyorum yanlızca. Ve gülümsemek istiyorum kendi oldukları varlığa her bir adım yaklaştıklarında. İlerlemelerinin sevincinide içimde yaşamak istiyorum kendi çapımda...

Sözlerime bir son veriyorum dolayısıyla. Hiç kimse için hiç bir anlam ifade etmeyen sözlerin bittiği yerdeyiz artık. Bu, bu sitede okuduğunuz son yazıdır. Son anlamsız satırlar, kelimelerdir. Unutunuz bunları, kim bilir belki de çoktan unuttunuz. Unutmadıysanız da unutacaksınız nasıl olsa bu siteyi yakın zamanda kapattığımda.

Güzel birşeyler başarmaya çalıştıkça hep mahfettiğim, hiç bir zaman başarıya ulaşamadığım hayatımda elimi attığım bir dal daha böyle kırılıyor.

Hayatta her zaman içinizden gelen sesi takip etmeniz dileğiyle...

Elveda.



Kıvırcık.

07/11/2008 03.07

New York.